Geçtiğimiz
günlerde kültürel anlamda bizi sevindiren ve tüm Türkiye’yi ilgilendiren çok
önemli ve güzel bir gelişme oldu.
Katar’ın Başkenti Doha’da yapılan 38. Dünya Miras Komitesi Toplantısı’nda Türkiye’den
İzmir Bergama ve Bursa’nın Cumalıkızık, Hanlar Bölgesi ve Sultan Külliyeleri
ile listede yer almasına karar verildi.
Böylelikle varlık sayımız 11'den 13'e yükseldi.
Bu karar
ülkemizde bulunan onlarca kültürel miras alanlarının hiç olmazsa yavaş yavaş
sayısını arttırarak Dünya Mirası listesine girmesini ve böylelikle çeşitli
kurallar çerçevesinde koruma programına alınmasını ve dünyaca tanınmasını
sağlamış olmakta.
Bu haber
vesilesiyle Dünya Mirasları ve koruma programları hakkında birkaç bilgi vermek
istiyorum.
Dünya Mirasları, UNESCO
tarafından belirlenen ve tüm dünyada öncelikli olarak korunması için çalışmalar
yapılan kültürel ve doğal varlıkların listesidir. Bu şekilde dünya miraslarının
gelecek nesillere aktarılması planlanıyor.
UNESCO'nun 1972
yılındaki genel konferansında hazırlanan 38 maddelik Dünya
Doğal ve Kültürel Mirası Koruma Antlaşması'nı
imzalayan 175'ten fazla ülkenin korumayı garanti ettikleri anıt ve sit
arasından dünya mirası kıstaslarına
uygun bulunanlar listede yer alır.
Antlaşmayı imzalayan ülkeler tarafından seçilen 21 ülke temsilcisinin
oluşturduğu Dünya Miras Komitesi,
aday gösterilen değerler arasından seçim yapar ve listeyi oluşturur. Ayrıca
komite, WHF'yi
(Dünya Miras Fonu) yönlendirerek listedeki değerlerin korunması için
girişimlerde bulunur.
Bu listeye aday olmak için
gerekli kriterler ise şöyle sıralanabilir:
Kültürel
miraslar için;
Doğal
miraslar için
doğanın bir
harikasına veya eşsiz bir güzelliğe ve estetik öneme sahip doğal alanlar olması
yaşamış canlıların
kalıntıları, devam eden jeolojik olaylar ve
yer şekillerinin gelişimi gibi dünyanın doğal tarihine ilişkin eşsiz önemde
bilgilere sahip olması
-
özellikle tehlikedeki veya bilim açısından önemli bir biyolojik çeşitililik
için en önemli ve en belirgin doğal habitatlara ev sahipliği yapması
Dünya Miras Listesi'nde Nisan 2009
itibariyle 186 ülkeden 689'u kültürel, 176'sı doğal ve 25'i karma olmak üzere
Dünya Miras Komitesi tarafından belirlenen 890 Dünya mirası vardır.
Liste, her yıl yeni adayların listeye alınması ve yeni ülkelerin anlaşmayı
imzalamasıyla büyümektedir. Şu an 186 ülkeden 166 miras listede yer almayı
beklemektedir.
En çok dünya mirası olan
ülke İspanya'dır (43).
Ayrıca en çok kültürel
mirası olan ülke İtalya (40),
en çok doğal mirası olan
ülke Avustralya (11),
en çok karma mirası olan
ülkeler ise Çin ve Avustralya'dır (4).
Türkiye’nin
Dünya Miras Listesinde yer alan varlıkları şöyledir:
9. Truva (antik şehir) (1998)
UNESCO’nun
da söylediği gibi, “kültürel miras geçmişten bize kalan, bugün içinde
yaşadığımız ve gelecekteki nesillere devredeceğimiz bir emanettir ve Dünya
Kültürel Miras kavramını özel yapan onun evrensel kabulüdür. Dünya Miras
alanları, bulundukları topraklar gözetilmeden tüm insanlığa aittir”
UNESCO’nun
Dünya Kültürel Miras misyonu ise şu şekilde sıralanmaktadır;
- İnsanlığın seçkin evrensel
değeri olarak kabul edilen dünya genelindeki kültürel mirasları
tanımlamak, korumak ve muhafaza etmek,
- Dünya Kültürel Miras
Konvansiyonu’nun imzalanması için ülkeleri teşvik etmek ve böylece kendi
doğal ve kültürel miraslarının korunmasını sağlamak,
- Dünya Kültürel Miras
Konvansiyonu imzalayan Taraf Devletlerin, kendi ulusal sınırları içinde
bulunan alanları Dünya Miras Listesi’ne dâhil etmek üzere aday
göstermelerine teşvik etmek,
- Taraf Devletleri, kendi Dünya
Miras alanlarının korunma durumu hakkında raporlama sistemleri ve yönetim
planları oluşturma yönünde teşvik etmek,
- Teknik yardım ve profesyonel
eğitim sağlayarak, Taraf Devletlerin Dünya Miras varlıklarını korumalarına
yardımcı olmak,
- Olası tehlikelere karşı Dünya
Miras alanları için acil yardım sağlamak,
- Taraf Devletlerin halkına
yönelik, kültürel ve doğal mirasın korunması amacıyla bilinç oluşturma
çalışmalarını desteklemek,
- Yerel nüfusun, kendi kültürel ve doğal
miraslarını korumaya yönelik çalışmalara katılımını sağlamak,
Dünya kültürel ve doğal mirasını
korumaya yönelik uluslararası işbirliği oluşturmak gibi amaçlar oluşturur.
Dünya Miras
Listesi’ne yeni eklenen varlıklarımızla ilgili kısa bilgiler
Bursa ve
Cumalıkızık Erken Osmanlı Kentsel ve Kırsal Yerleşimleri (Bursa)
İlk kez M.Ö. 200 yılında yerleşim görmüş olan
Bursa, Roma ve Bizans dönemlerinden sonra Osmanlıların ilk başkenti olarak en
görkemli yıllarını yaşamıştır.
Bursa’da,
Osmanlıların ilk altı padişahı döneminde yapılmış olan 127 cami, 45 türbe, 34
medrese, 25 han, 37 hamam ve 14 imarethane bulunmaktadır.
Uludağ’ın kuzey eteklerinde bulunan
Cumalıkızık ise Osmanlıların Bursa’yı fethinden önce lojistik destek görevi
görmek amacıyla kurulmuş olup; sadece tarihi dokusunu korumakla kalmamış aynı
zamanda geleneksel yaşam biçimini günümüze kadar taşımıştır.
Bergama (İzmir)
Ege Bölgesi’nin kuzeybatısında yer alan Bergama,
İzmir kent merkezine 107 kilometre ve deniz kıyısına 30 kilometre uzaklıktadır.
Bergama, tarih öncesi dönem ile Helenistik, Roma, Bizans ve Osmanlı
dönemlerinden eserlerin bir arada olduğu bir kenttir.
Akropol (Yukarı Şehir), Bergama’da yerleşimin
başladığı alandır. II. Eumenes (M.Ö. 197-159) zamanında Bergama Akropolü
en önemli yapılarıyla donatılmış, Helenistik Dünyanın en önemli kültür,
mimarlık ve heykelcilik merkezlerinden biri haline gelmiştir. Buradaki başlıca
yapılar, Athena Tapınağı, Traian Tapınağı, Tiyatro, Kütüphane, Heroon, Zeus
Sunağı, Dionysos Tapınağı, Agora, Saraylar ve Silah Depolarıdır.
Asklepion, Apollon’un oğullarından biri olan ve
sağlık tanrısı olarak bilinen Asklepios’a adanmış, döneminin en önemli sağlık
merkezlerinden birisidir. Telkinle tedavi, su tedavisi, uyku tedavisi ve fizik
tedavinin uygulandığı Asklepion’da bir kütüphanenin de bulunması burada aynı
zamanda akademik çalışmaların da yapıldığını göstermektedir.
Bir yaratıcı deha ürünü olarak kabul edilen Zeus
Sunağı kabartmaları barok tarzı ve patetik figürleriyle “Laokoön heykel grubu”
gibi daha sonraki önemli yapıtları da etkilemiştir. Zeus Sunağı kabartmaları
parça parça sökülerek Almanya’ya götürülmüş olup şu anda Berlin, Pergamon
Museum’da sergilenmektedir.